SUÇLUYUZ

“Bir insan borçlarından dolayı kendini asıyor ise hepimiz suçluyuz”

Günümüzde, borçlar nedeniyle intihar eden insanların artan sayısı kuşkusuz bir trajedidir. Bu tür olaylar, toplumun ve bireylerin sorumluluklarını sorgulamamız gerektiğini göstermektedir. Bir insanın kendini asmasına yol açan borçların temelinde yatan gerçeklerle yüzleşmek cesaret ister. Bu derin konuyla karşı karşıya kaldığımızda, her birimizin suçlu olduğunu kabul etmeliyiz.

Borç probleminin kökeni, modern tüketim kültüründe gizlidir. Reklamların ve toplumsal beklentilerin yönlendirdiği şekilde sürekli daha fazlasını elde etme arzusu, bireyleri düşüncesizce harcamalara itmektedir. Kredi kartları ve kolay erişilebilir krediler gibi finansal araçlar da bu durumu tetiklemekte ve insanları aşırı borca sürüklemektedir.

Ancak tek sorumlu tüketiciler değildir; finansal kuruluşlar da bu konuda pay sahibidir. Kârlarını maksimize etme amacıyla sorumsuzca kredi veren bankaların veya diğer kurumların varlığına tanık oluyoruz. Geliri düşük olan ya da dikkatsizlikle mali planlama yapmış kişilere kolaylıkla kredi sağlayarak onları daha büyük bir döngüye sürükleyen bu kurumlar, durumu daha da kötüleştirmektedir.

Eğitim programları ve farkındalık kampanyalarının yanı sıra adil düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Ülkemizdeki sosyal güvenlik sisteminin gücünü artırması ve yaşanan ekonomik zorluklardan etkilenen kişilere destek sunması önemlidir.

Ancak özeleştiri yapmadan veya çözüm getirmeden başka hiçbir ilerleme kaydedemeyiz. Bireysel olarak hepimizin üzerine düşen görevler vardır; bilgece harcama alışkanlıkları geliştirmeliyiz ve gelirimize uygun yaşam tarzını seçmeliyiz. Finansal okuryazarlık eğitimi almak için çaba göstermeliyiz ve gelecekteki mali hedeflerimize ulaşmak için tasarruf yapmalıyız.

Bu trajedinin tekrarlanmasını engellemenin anahtarı dayanışma içinde hareket etmektir; aileleri doğru finansal kararlar almalarında desteklemeli, arkadaş çevremize mali konular hakkında bilgi vermeli ve topluma yönelik farkındalık projelerine katılmalıyız.

Sonuç olarak, bir insanın kendisini asmasına neden olan borcun altında herkes suçu paylaşıyor gibi görünse de asıl sorumluluğu üstlenmemizin zamanı gelmiştir. Bütün aktörler -bireyler, ticari kurumlar, toplum liderleri- işbirliği içerisinde çalışarak bu problemi ele almalıdır. Borcun ciddiyetinin anlaşıldığı, yasaların adaletli uygulandığı, bilge finansal tercihler yapıldığı, bireysel takviye sağlanabilecek sistemsel mekanizmalar oluştuğu zaman ancak bu soruna kalıcı çözüm bulabilir, inancım odur ki gelecekte böylesi acılara tanık olmayacağız.